Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 1992 yılında tutuklanan ve yargılandıkları Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozma” savıyla müebbet mahpus cezası verilen Aydın Kudat ve Abdurrahman Güner’in tahliyeleri 4’üncü kere engellendi. Karabük T Tipi Cezaevi’nde tutulan Kudat ve Güner, 6 Eylül 2022’de tahliye olmaları gerekirken, 1995’te Yozgat’ta “esirlik statüsü (tutsaklığı kabul etmeme)” üzerine dilekçe yazdıkları gerekçesiyle, 1996’te kendilerine verilen bir yıl mahpus cezasından kaynaklı tahliye edilmedi. 2012’de bu cezanın bozulmasıyla beraatlarına karar verilen Kudat ve Güner, bu kararı Aralık 2022’de öğrendi. Beraat ettiklerini öğrenen tutsaklar, tahliye için müracaatta bulundu. Lakin “pişmanlık” dayatmasını kabul etmedikleri gerekçesiyle tahliyeler Cezaevi İdare Gözlem Kurulu tarafından 1 yıl ertelendi. Heyet, Aralık 2023’te 3 ay, 27 Mart 2024’te ise 5 ay tahliye erteleme kararı verdi. Tutsak Kudat ve Güner’in tahliyesi, en son 28 Ağustos’ta “pişmanlık” dayatmasını kabul etmedikleri gerekçesiyle 5 ay 1 gün daha ertelendi.
‘PİŞMANIM DEMEYİ REDDETTİĞİNİZ SÜRECE TAHLİYE EDİLMEYECEKSİNİZ’
Karabük T Tipi Cezaevi’nde tutulan Güner’in vasisi olan Zeynep Güner, cezaevi idaresinin tutukluları koridora götürerek, bir saate yakın “pişmanlık” dayatmasında bulunduğunu aktardı. Tutukluların “pişmanım” demeyi reddettikleri için tahliyelerinin ertelendiğini söyleyen Güner, cezaevi yönetiminin tutukluları “Pişmanım demeyi reddettiğiniz sürece, tahliye edilmeyeceksiniz” kelamlarıyla tehdit ettiğini belirtti.
‘HASTANEYE GİTME SORUNU VAR’
Vasisi olduğu Abdurrahman Güner’in mide rahatsızlıkları olduğunu ve kanser kuşkusuyla teşhisler yapıldığını lisana getiren Güner, “Kardeşi mide kanserinden kaynaklı hayatını yitirdi. Bunun yanı sıra tutsaklar, hastaneye gitme noktasında meseleler yaşıyor. Cezaevi idaresi hastaneye götürme noktasında problemler yaratıyor ve arkadaşlarımızın tedavileri aksıyor” dedi.
‘DEĞİL 32 YIL BİNLERCE YIL GEÇSE DE…’
Tutukluların “pişman olacak bir şey yapmadıklarını” lisana getirdiklerini aktaran Güner, 32 yılını doldurmuş tutuklulara “pişmanlık” dayatılmasının onursuzluk olduğunu söyledi. Güner, “32 yıl değil, binlerce yıl da geçse ne bizim arkadaşlar bu dayatmayı kabul eder, ne de aileleri bu türlü bir şeyi kendilerinden ister. Bu türlü bir onursuzluğu asla kabul etmeyiz. Sistemin ve cezaevi idaresinin yapmak istediği bu dayatma, insanlık kabahatidir. Devlete ‘artık yeter’ diyoruz. Bu barbarlığa ve düşmanlığa karşı duralım. 32 yıl oldu ve ailesi olarak yolunu gözlüyoruz. Annesi, dünya gözüyle görmek istediği oğlunu görmeden 2 yıl evvel hayatını kaybetti. Babasını ve kardeşini kaybetti. Ben ve bir kardeşi dışında kimsesi kalmadı. Cezaevi kapılarında beklemek istemiyoruz. Cezaevi yollarında binlerce ayakkabı çürüttük. Artık bu arkadaşlarımızın bırakılmasını istiyoruz” sözlerini kullandı.
(MEZOPOTAMYA AJANSI)